Bu yıl, önde gelen dil bilimcisi, edebiyat eleştirmeni, Abhaz edebiyat eleştirisinin kurucusu, Gulia Devlet Ödülü sahibi, filoloji bilimleri doktoru Huhut Bgajüba'nın doğumunun 105. yıldönümünü kutlanacak.

Arifa Kapba

Ünlü Abhaz dilbilimci Huhut Bgajüba, 15 Ekim 1914'te Oçamçira bölgesinin Gup köyünde (o dönemde- Kodor ilçesi) Abhazya’nın abjiyskoe bölgesinde (Abhazya’nın Batısı) oldukça tanınan bir ailede, Saluman (Solomona) Bgajüba ve Matia Kapba çiftinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Saluman hakkında halk tarafından bestelenmiş bir şarkı bile bulunmakta. Şarkı Huhut’un babasının ağabeyinin intikamını almasından sonra bestelenir ve halk folkloru ve tarihin kendisi bugün günümüze kadar ulaşır.

Halk kahramanı Saluman Bgajüba

Olaylar yüzyılın başında, Tkuarçal’ın pitoresk köyünde, tam olarak Açampazra eteklerinde gerçekleşti. Burada, Yakup, keskince ve Saluman adlarında üç oğlu ile birlikte yaşayan Edgi adlı Bgajüba soyunun bir temsilcisi yaşarmış. Aile halk arasında o kadar saygı görüyormuş ki, yerel Kral Şmaf Açba bile Edgi'ye ve oğullarına hoş bakmamaya başlamış. Özellikle – sürekli gururlu ve inatçı davranan, kralın kendisi de dahil kimseye boyun eğmek istemeyen büyük evlat Yakup'tan hoşlanmıyormuş.

Ancak Yakup çocukluğundan itibaren kralın oğlu Astamur Açba ile yakın arkadaşlık ediyormuş. İkisi de boylu yapılı yakışıklı gençlermiş. Atları ile ikisi birlikte nereye giderlerse gitsinler bütün bakışlar onların üzerinde olurmuş. Ancak dostların arasında bir gün büyük bir trajedi yaşanır.

Bu olayı Ruslan Kapba «Huhut Bgajüba» adlı kitabında şöyle anlatıyor: “Bir gün Astamur ve Yakup birlikte Samurzakan’da (bugün Gal bölgesi) yaşayan bir tanıdıklarını ziyarete giderler. O dönemlerde, vakit geçirmek için birkaç günlüğüne akrabalara, arkadaşlara gidip kalmak Abhazların yaygın bir adetidir. Dönüşte, arkadaşlar Arşba Dıryöagi’n evinin önünde attan inerler. Ev sahibi gerektiği gibi misafirlerini karşılar ve ağırlar. Akşam olduğunda ise misafirler eve doğru yola çıkarlar. Aldzga nehri kıyısından, mısır tarlalarından yol alırken kapıya yaklaşınca duraksarlar. Yakup önde, Astamur arkada gitmektedir. Yakup kapıyı açmak için eğildiğinde, Astamur hızlıca silahını çeker (kuşkusuz daha önceden planlamıştır) ve Yakup’un ensesinden iki el ateş eder. Az önce kapıyı açmaya çalışan dev gibi adam, tek kelime edemeden attan devrilerek yere düşer”.

Hainliği yapan Astamur Açba, Çlou köyünde bulunan akrabalarının evine saklanır. Yakup Bgajüba’nın cesedi bir ay boyunca Aldzga nehrinin kıyısında aranır ve çürümeye yüz tutmuş naaş atının yanına bağlanmış üstü yapraklarla örtülü bir şekilde bulunur. Bu korkunç olay Yakup’un kardeşleri Keskinci ve Saluman’ı evde oturtmamıştı. Ve bir süre sonra Saluman’ın mermisi Astamur Açba’yı yakalar. Saluman ağabeyinin ölümünün intikamını almıştı. Bunu gerçekleştirdiği dönemde henüz 21 yaşındaydı.

Ve ortalık karışır – Prensi öldüren adamın cezalandırılması istenir. Saluman bir süre ormanlarda saklanır. Ancak halkın gözünde O, ağabeyinin halkı intikamını alan bir kahramandır. İşte halk şarkısında onun hakkında şöyle bahsedilmektedir:

Sabah ağabeyini öldürdüler,
Öğleni geçirmeden kutsal intikamını aldı,
Korkusuz Bgajüba Saluman.
Bir silahtan çıkan kurşun için
Korkup ağaç arkasına saklanmayan
Köylülerin sadık oğlu!
Kimse yolundan döndüremez
Köylülerin sadık evladını.
İntikam almak halk için çok zordur:
Kardeşinin ölümünü prense ödetti.
(Semena Lipkin çevirisinden)

Bgajüba ve Acba soyları arasındaki kan davası çok ciddi bir hal almış ve o kadar üzücü olaylara neden olmuştu ki, Huhutа Bgajüba’nın oğlu oğlu, Saluman Bgajüba’nın torunu Oleg Bgajüba (tanınmış Abhaz arkeolog, tarih ve Kafkas bilimci) bile bunları hatırlamak ve bahsetmek istemiyordu. Oleg Huhut-ipa’nın sözlerine göre, dedesi uzu zaman dağlarda ve ormanlarda kalmış. Daha sonra sekiz yılını harcadığı ağır işçilik için Sibirya'ya gönderildi. Saluman daha sonra, kendisine yasak olmasına rağmen vatanına döndü, Gup köyünde yaşamaya başladı. Buradan imparator II. Nikolay’a kendisinin vatanında kalmasına izin vermesini rica ettiği bir mektup yazdı. Bu mektup halen Bgajüba ailesinde bir aile yadigarı olarak saklanmaktadır.

Huhut’un ailesi için huzurlu yaşam böylelikle başlamıştı, fakat Gup da yeni bir hayat kurup çocuklarıyla yaşarken bile Saluman, Acba soyunun intikam almak isteyeceğinden kuşkulanarak sürekli tetikteydi,

Oleg Bgajüba, “Hatırlıyorum, babam yedi yaşlarındayken babası (Saluman’a), tarlada çalışırken, yada evde bir şeylerle uğraşırken bile sürekli yanında taşıdığı toplu tüfeğini nasıl götürdüğünü anlatmıştı”, diye bahsediyor.

Ata ocağı ve «İncili» şehir

Saluman Gup da Kapba soyundan Matia adlı bir kızla dünya evine girer. Üç erkek çocukları dünyaya gelir.büyük oğullarını çocuk yaşlarında kaybederler, diğer iki oğlana Huhut ve Hakıbey isimleri verilir. Huhut babasını kaybettiğinde henüz yedi yaşlarındadır. Matia evlatlarıyla beraber, Arasadzıhi da bulunan baba evine döner. Burada Huhut’un hangi okula gideceği sorusu gündeme geldi. Gup okuluna gidebilmesi için her gün beş kilometre yol yürümesi gerekiyordu. Böylelikle Huhut, annesinin kuzeni Tatia’nın Oçamçira’daki evinde kalmaya başlar.

Küçük Huhut okulda çok iyi bir öğrenciydi ve öğretmenleri konusunda da şanslıydı. Foma Eşba ve Dmitry Maan gibi birinci sınıf öğretmenleri vardı.

Bazen ailesini, annesini çok özlüyormuş ama hatıralarına göre, Tatia teyze ona karşı çok şefkatliymiş.

“Huhutü güneşim,- diye o kadar yumuşak ve etkileyici söylerdi ki, Tatia teyze. - Ders çalışmak ve özlem birlikte iyi geçinemez, bunu iyi bil! Hem Arasadzıhi hemen şurası, istediğimiz zaman gider döneriz”, - diye avuturdu beni evde içimi özlemin kapladığını fark ettiğinde”, diye hatırlıyor.

Oçamçira okulundan sonra, akrabaları, ilgili Huhut’u Suhum dağlı okuluna göndermeye karar verdiler. Ve Huhut, dayısı Huney Kapba ile birlikte, hayatında ilk kez, hem de bir vapurla, Suhum'a gitti. Denizde geçen bu yolculuk genç adamın kalbini hoplatmıştı ve aynı zamanda “inci” adını verdiği şehrin manzarasını da hayli heyecanlandırmıştı.

Dayı yeğeni, okul Müdürü Kondrat Dzidzaria karşılar. Huhut Bgajüba, başkent okulunda tüm derslerde kendisini en iyi şekilde ispat eder, hatta köyden gelen çocukların zorlandığı Rus sili dersinde bile çok iyidir.

Olegу Bgajüba, “Rus Dili ve Edebiyatından, V.P.Dankeviç gibi zorlu bir öğretmenden beş üzerinden beş almak, not konusunda eli çok sıkı olduğu için gerçekten çok zordu”, yazıyor Ruslan Kapba. Bu arada Dankeviç aynı okulda, Huhut’un oğlunun Rus dili ve Edebiyatı derslerine girdi.

Huhut Bgajüba, liseden mezun olduktan sonra, Moskova Pedagoji Enstitüsü'nün tarihi ve felsefi fakültesine girdi ve 1937'de mezun olarak o zamana kadar pek çok edebi makale ve deneme yazmış genç bir yazar olarak Abhazya'ya döndü.

Abhazya kadrolarını yetiştiren bilim adamı

Suhum'da, Huhut Solomon-ipa’nın dönüşü döneminde korkunç, baskıcı bir atmosfer hüküm sürüyordu. Abhazların aydınlarının yok edildiği yıldı, pek çok önde gelen halk emekçisi tutuklandı. 1941 yılında, Suhum’da daire arayan genç Huhut’a, okul yıllarında kendisine büyük yardımları dokunan Samson Çanba’nın dairesinin oturma izni verildi. Kendisi ise o dönemde tutuklanmıştı. Bgajüba daireyi reddetti — Çanba’dan boşalan daireye yerleşmeye terbiyesi izin vermemişti, ancak, Abhazya Yazarlar Birliği Sekreterliği görevinden vazgeçmek artık tehlikeli olurdu. Ve bu görevi kabul etti. Huhut Bgajüba'nın aynı zamanda Sovyet Yazarlar Birliği’nin bir üyesi olduğunun ve yazar Maksim Gorkiy tarafından şahsen imzalanmış bir sertifikaya sahip olduğunun da altını çizmek isteriz.

1942'de genç bir bilim insanı Abhaz Dili, Edebiyatı ve Tarihi Enstitüsü'nde iş buldu, dilbilimi ile uğraştı ve büyük bir tutkuyla Abhaz dilinin inceliklerini inceledi. Ayrıca edebiyatla ilgili eleştirel yazılar yazdı. Abhaz Enstitüsü'nde daha sonra dil ve edebiyat bölümüne başkanlık etti, 1943'ten 1953'e kadar bilim bölümü müdür yardımcısı olarak çalıştı ve 1953'ten 1966'ya kadar enstitüye başkanlık etti.

Abhazların her şeyinin yasaklandığı ve ulusal kadroların yetiştirilmesinin hoş karşılanmadığı bir dönemde, Huhut Solomon-ipa ve yardımcısı Akibey Honelia ellerinden gelen her şeyi yaptılar; böylece genç yetenekli bilim temsilcileri Sovyetler Birliği'nin en iyi üniversitelerinde okuyabiliyor ve hatta yüksek lisans yapabiliyorlardı. O dönem gelecek vaat eden öğrencilerin çoğu bugün, Abhaz biliminin aydınlarını oluşturuyor.

Ruslan Kapba, “Huhut Bgajüba, Abhaz Enstitüsü'nün müdürü olarak görev yaptığı dönemde, tüm gücü, yetenekleri, bilgisi ve tecrübesi, kendisine emanet edilen kurumun yüksek imajının tam anlamıyla hakkını vermesini sağlamayı amaçlıyordu. Abhaz bölgesel parti komitesi onu müdürlük görevinden aldığında, bilim adamı 52 yaşınaydı. En verimli çağındaydı. Huhut’u, "Abhaz dilinin Bzıb lehçesi" adlı kitabıyla suçlandı. Her yönden bilimden uzak insanlar bu kitabı çarpıttılar, bu kitabı okumayanları onun bu kitapta vatana ihanette bulunduğuna inandırdılar”, dedi.

İlk edebiyat eleştirmeni

Huhut Bgajüba’nın en önemli çalışması – “Modern Abhaz edebiyatının kısa özeti”. Bilim adamı Abhazya edebiyatının önde gelen isimlerinden- Dırmit Gulia, İvua Koğonia, Miha Lakrba, Bagrat Şinkuba gibi birçok ismin hayatı ve eserleri üzerine monografiler yazdı. Bu yüzden Huhut Bgajüba, Abhazya'daki edebi eleştiri türünün kurucusu olarak kabul edilir. Edebi eserlere ek olarak Bgajüba, folkloru ve dilbilimin sorunlarını araştırdı.

Huhut Bgajüba, “Rusça-Abhazca Sözlük”, “Abhaz Edebiyatının Tarihi Üzerine Denemeler” ve “Abhaz Dili Dilbilgisi” “Fonetik ve morfoloji”, “Abhaz edebiyatının tarihi ” gibi birçok temel eserin oluşturulmasında yer aldı. Huhut Solomon-ipa, Abhaz dili ile ilgili ders kitaplarının ve Abhaz edebiyatı üzerine antolojinin hazırlanmasında da yer almıştır.

Bgajüba, doktora tezini 1969'da “Abhaz dilinin Bzıb lehçesinin fonetik-morfolojik ve leksik özellikleri” temasıyla savunmuştur.

«Tüm bilim insanları gibi dalgındı»

Huhut Bgajüba, ünlü Abhaz devlet adamı Andrey Çoçua’nın kızı, Tatiana ile evliydi. Eşi botanikçiydi, Doktor adayı olarak “Botanik Bahçesi”nde çalışıyordu.

Her ne kadar Oleg, daha çok büyükbabası ve büyükannesiyle yanında olsa da. Huhut Solomon-ipa ile birlikte Oleg adında bir erkek evlat yetiştirdiler. Oleg burada, Çoçuaların evinde kuzeni Janna Çoçua ile birlikte büyümüştü.

Oleg Bgajüba, “Babam çok sert bir insandı fakat, bir kere bile bana elini kaldırmamıştı, sözleri yeterli olurdu. Bilimle o kadar meşguldü ki, etrafındaki kimseyi fark etmiyordu. Bilim adamlarının çoğunun olduğu gibi hep dalgındı. Bir keresinde yılbaşı ağacı almaya söz vermişti, ama sürekli unutuyordu. Ve bizde bir yılbaşı ağacı alarak süsledik. Gelip koltuğa oturdu ama biz dikkatini ağaca çekene kadar orada olduğunu fark etmedi bile”, diye hatırlıyor.

Huhut Bgajüba, çeşitli sempozyum ve konferansları sıklıkla ziyaret ettiği gibi, kendisi de Abhazya'da seçkin konuklarlı ağırlamıştı. Bunlar arasında: Fransız yazar Andrei Gide, İngiliz yazar John Boynton Priestley, Rus şair Vasiliy Kamenskiy ve diğer birçok ünlü isim vardı.

Huhut Solomon-ipa 23 Aralık 2000 yılında, seksen altı yaşındayken malesef aramızdan ayrıldı. Adı, Abhaz dilini ve edebiyatını inceleyen herkes için son derece önemlidir. Kitaplarında, makalelerinde ve denemelerinde Abhaz dilinin ve edebiyatının en ilginç bilmecelerine cevap bulabilirsiniz. Eserleri modern filologlar ve edebiyat bilimcileri için ders kitabı niteliğindedir.