Soçi arkeologları ve Dagomıys köyü yakınındaki yerel tarihçiler, Abaza halkının temsilcileri tarafından inşa edilmiş antik bir tapınağın kalıntılarını buldular.

Said Barganciya

Bilim adamlarına göre, Abaza halkının temsilcileri tarafından inşa edilen eski bir Hıristiyan Ortodoks kilisesinin kalıntıları olan bu yapı, Soçi kentinin yakınında, Dagomıys tatil beldesinde, arkeologlar ve yerel tarihçiler Madina Huşt, Mihail Kudin, Konstantin Glazov ve Andrey Kizilov tarafından bulundu.

Bu arkeolojik bulguyu yapan bilim adamları arasında bulunan, Soçi Araştırma Merkezi'nin Etno-Sosyal Sorunlar Laboratuarı kıdemli araştırmacısı Andrey Kizilov, konu hakkında DAK Bilgilendirme Platformuna bilgiye verdi.

Kizilov, tapınağın tam olarak hangi tarihe ait olduğunun henüz belirlenmiş sayılmadığını, ilk inceleme sonuçları ve resmi kazıların tamamlanmasından sonra daha doğru bilgilerin ortaya çıkacağını belirtti.

Arkeolog, “Aylarca onu (tapınak) aradık. Yerli ormancının bize anlattığı söylentiler vardı. Sonunda onu bulduk”, diyor.

Kizilov, Loo köyünde (Soçi şehrine 26 kilometre mesafede bulunan tatil köyü), Dagomıys köyünün bulunduğu vadinin kuzeyinde, "kayda değer büyüklükteki tek seçkin tapınak" olarak bilindiğini vurguladı.

Bilim adamına göre, Loo'daki tapınağın ayrı tutulmuş konumu, etkili bir prens soyunun – muhtemelen Abhazya krallığının kurucuları I. Leon ve II.Leon’nun köklerinin dayandığı - Lau ailesinin tapınağı olduğu gerçeğiyle açıklanabilir.

Dagomıys'te keşif yapan bilim adamları, Dagomıys köyünün, coğrafik olarak Abaza ulusları temsilcilerinin yaşadığı sahil şeridi olan Loo kasabası ile Soçi şehri arasında yer almasından dolayı, bulunan tapınağın onlar tarafından inşa edildiğini öne sürüyor.

Tapınağın kalıntılarını tanımlayan Kizilov, orijinal formun, kireç harcı ile sabitlenmiş duvarlarının kısmen korunduğunu ve tapınağın sunak tarafının güneye doğru hafif bir sapma ile doğuya yöneldiğini belirtmekte.

Arkeolog, “Tapınağın ebatları çok büyük değil. Yapının duvarları kolot, işlenmemiş plakalar ve kumtaşlarından yapılmış. Tapınağın sunak kısmının içi ise kalker tüf - traverten blokları ile kaplanmış. İşlenmeye ve cilalanmaya elverişli olan bu yumuşak taş, Soçi topraklarındaki diğer Hıristiyan kiliselerinin yapımında da 9-10. yüzyıllarda kullanılmıştır”, diye bilgilendiriyor.

Bilim insanlarına göre, yapının ince levhalardan ziyade bloklar halinde olması erken Bizans dönemine özgü bir durum.

Buluntu hakkında daha doğru bilgiler oluşturulmasını sağlayacak arkeolojik araştırmalar hala devam etmekte.