Tüm Abhazya ulusu tarafından sevilen yazar Aleksey Gogua’nın doğum gününe ithafen, DAK Bilgilendirme Portalımız, kendisi hakkında bir makale hazırladı.

Asta Ardzınba

Edebiyatta dalında Abhazya Devlet Dırmit Gulia Ödülü’nün ve "Ahidz-Apşa" birinci derece madalyasının sahibi Abhazya ulusal yazarı Aleksey Gogua15 Mart 1932 yılında doğmuştur.

Ulusal Yazar

Güzel bir Eylül gününü ve çocuklarla dolu bir okul salonunu hatırlıyorum. Öğretmenler ve öğrenciler geleneksel “Sonbaharın Hediyeleri” fuarında el becerilerini sergiliyorlar. Yaklaşık on yaşlarında bir kız enstalasyonlardan birinde takılıp kaldı. Burada minyatür bir apatsha (Abhazların geleneksel olarak örülerek yapılan evi), bir avlu, mini ağaçlarlı olan bir bahçe, üzerine dağılmış minik dallar ve hamurdan meyveler bulunuyordu.

“Bu nedir? - diyorum – Gogua’nın “Fırtına Sonrası Bahçe”si mi? ”

Başımı yukarı kaldırıp tezgahın arkasında, az önceki konuşmamdan gözlerinin içi parlayan öğretmeni görüyorum. Tam üstüne bastın! Ve sonra, öğretmenin ortak varsayımımızdan inanılmaz memnunum olan kız öğrenciden daha mutlu olmasının pek olası olmadığını düşünüyorum.

Ayrıca yeni anne olmuş ve eve taburcu olmuş komşumuzu hatırlıyorum. Onlarda kızlarının ismini Elena koymuşlardı, gene aynı “Gogua gibi”.

O zamandan beri, genellikle olduğu gibi, çok fazla zaman geçti. Ve ben artık televizyonda çalışıyorum. Aleksey Noçe-ipa da stüdyo konuğumuz. Çekimden önce, röportajlarımızdan birinin olumsuz geri dönüşlerinden dert yanıyor.

“Belli ki, Rusçadan ve direk tercüme etmişler. Abhazca karbon kağıdı etkisini tolere etmez, Abhazca bir metin yazmak istiyorsanız Abhazca düşünmeniz gerekir”, diyor.

Tam olarak hangi deyimden bahsettiğimizi ne yazık ki, şuan hatırlayamıyorum. Beklide artık pek de önemi yok.

Aleksey Gogua – ulusal yazar. Bu, edebiyatın geliştirilmesinde gösterdiği olağanüstü başarılar için kendisine verilen resmi unvandır. Ancak, bana hangi yazarın bir halk yazarı olduğunu sorsalar, cevap olarak: hayatınızın bir parçası olanlar, çocuklara isimleri verilen kahramanlar-, derdi. İşte ancak o zaman taşlar tam olarak yerine otururdu.

Tüm büyük yazarlar – çağdaşlar

Aleksey Noçe-ipa Oçamçira bölgesi Gup köyünde dünyaya gelmiştir. İlk okula önce kendi köyünde daha sonra’da Tkuarçal şehrinde devam etti ve Tkuarçal’ın Pakuaş köyünde ilk okuldan mezun olur. Geleceğin yazarı ortaokuldan mezun olduktan sonra, Suhum Pedagoji Enstitüsü Rus dili ve Edebiyatı fakültesine girmek için başvurur. Ana branşları başarıyla geçmesine rağmen, Gürcüce yüzünden sınavı geçemez. Daha sonra Tkuarçal şehrinde bir madende madencilik yapmaya başlar ve ardından seçtiği dalda enstitüye girer.

Daha sonra, 1955-1960 yılları arasında Aleksey Gogua, Moskova'daki A. Gorki Edebiyat Enstitüsü'nde öğrenim görür. 1959'da SSCB Yazarlar Birliği'ne üye olur.

Mezun olduktan sonra Gogua vatanına geri döner. (1962'den beri) “Alaşara” dergisinin yönetici sekreteri olarak çalışıyor, devlet yayınevinin kıdemli editörü, çocuk dergisi "Amtsabz" baş editörü (1975-1989), Abhazya Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı (1989-1997) olarak çalıştı.

Aleksey çocukluğunda yazmaya başladı, kelimelere olan sevgisi aile geleneklerinden kaynaklanıyordu. Babası bir hikaye anlatıcısıymış, folklor ve halk destanlarını iyi bilir, yetenekli bir şekilde anlatır, kelimelere şahane bir şekilde hükmedermiş.

Gogua kariyerine şiirle başlar. İlk yayını 1949'da “Apsnı Kapş” gazetesinde yayınlanan şiiri “Geolog”dur. Aleksey o zaman 17 yaşındadır.

Bugün kendisini birçok öykü, roman, hikaye, eleştirel ve gazetecilik makalesi ve denemesinin yazarı olarak tanıyoruz. Ünlü romanı «Asdu» («Büyük Kar») ise, eski Sovyet ülkelerinden birçok dilin yanı sıra, Avrupa dilleri ve Japoncaya da çevrilmiş, Abhaz edebiyatının başyapıtlarından biri olmuştur.

Gogua’nın kendisi de çeviri alanında emek vermiştir. Onun sayesinde, Feodor Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” , “Beyaz Geceler” yapıtları, Tolstoy’un “İvan İliç’in Ölümü”, Konstantin Fedin’in “Abhaz Hikayeleri” gibi birçok eser Abhazca konuşmuştur.

Aleksey Gogua’ya göre tüm büyük yazarlar – çağdaşlar. Tekrar-tekrar Marquez’in “Yüzyıllık Yalnızlık” adlı romanına döndüğünü itiraf ediyor.

“Bence bu eser, genel olarak roman türünün başarısını birçok yönden özetleyen olağanüstü bir çalışma”, diye belirtiyor.

Abhaz yazarları arasında Gogua, Abhazya’nın ulusal şairi Bagrat Şinkubanın, şiirini ve nesirini diğerlerinden ayrı tutuyor.

Aleksey Gogua, “Abhaz edebiyatının motifleri, büyük edebiyat denizinde eğer mevcutsa, bu her şeyden önce, Bagrat Şinkuna’nın deri ve popüler şiirinin motifleri sayesindedir”, diye düşünüyor.

Halkın birliğinin liderliğinde

Aleksey Noçi-ipa tüm hayatı boyunca, Abhazya'nın sosyal ve politik yaşamında aktif rol aldı. 1988'de SSCB (1988-1991) milletvekili idi. İsmi, başkanlığını yaptığı, sosyal-politik kuruluş, Abhazya Halk Forumu "Aydgılara" ile ayrılamaz bir şekilde bağlantılıdır.

Abhazya tarihine aşina olan herkes, bu kurumunun Abhaz halkının ulusal kurtuluş mücadelesinde ne kadar büyük yer aldığını bilir.

Forum “Aydgılara” Aralık 1988'de kuruldu. Hareket, aydınların tanınmış temsilcilerini ve ülke halkını bir araya getirdi. Abhazca'dan tercüme edildiğinde, örgütün adı, hareketin ana fikrini ve mesajını yansıtan “birlik” anlamına gelmektedir.

“Aydgılara” hareketi kurulduğu günden itibaren, Abhazya halkının ulusal devletinin tekrar kurulması için mücadelesi, Gürcistan makamları tarafından kendi topraklarında ezilen Abhaz halkının hakları ve özgürlüğü mücadelelerini niteliksel olarak yeni bir aşamaya girmiştir.

Aslında, “Aydgılara” o zaman Abhaz halkının çıkarlarını savunan tek örgüttü. Hareket, Abhazya halkının (1992-1993) Vatanseverlik Savaşı arifesinde halkın güçlerini toplamak için iyi bir yardımcı oldu. Akabinde, 1995 yılında örgüt kendi kendine dağıldı.

Torundan dedesi hakkında…

Tüm yoğunluğuna rağmen - hem sanat hem de toplumsal alanda - Aleksey Noçe-ipa her zaman ailesine zaman ayırmayı başardı.

Yazarın ilk torunu Nar Tania, ünlü büyükbabasının, torunları eve adım atar atmaz daima işten koptuğunu hatırlıyor.

Genç adam, “Sesimi duyar duymaz bir sonraki çalışmasından başını kaldırır ve beni yanına çağırırdı. Ancak ben kendim yanından ayrılana kadar uzun-uzun konuşurduk. Bana tam bir ilgi sunmak için hep zaman bulurdu”, diye hatırlıyor.

Nar, büyükbabasının onun için her zaman bir idol ve ulaşılamaz bir değer olduğunu itiraf ediyor.

Aleksey Gogua’nın torunu, “Henüz çocukken bile, önümde büyük bir adam olduğunu fark ediyordum. Henüz vatanımız için gösterdiği tüm emekleri bilmememe, gerek siyasi gerekse sanatsal faaliyetlerinin önemini anlamama rağmen, içsel olarak, bunu hissedebiliyordum. Bu “aurayı” tekrar hissetmek için daima dedemi örnek aldım”, diye anlatıyor.

Büyükbabasının eserleri arasında Nar, “Elana” adlı romanı, “Vahşi Açelya” adlı kısa öyküler derlemesini ve kült romanı “Asdu”yu ayrı bir yere koyduğunu belirtiyor.

Nar’a göre bu roman bugün hala güncel. İçinde anlatılan olaylar 1911 yılına ilişkin olsa da, bugünle paralellikler açıkça görülüyor.

Hayatının işi

Gogua'nın kendisi “zor, ilginç ve kolay olmayan bir hayat” yaşadığını belirtiyor ve tüm bunları sanatına, kendi halkının ve ülkesinin yaşamına ve mücadelesine birebir katılım yoluyla yansıtmaya çalıştığını ifade ediyor.

Yazar, “gerçekleştirebilmek için tüm fiziksel ve ruhsal yeteneklerimi kullandığım bu ilkeleri hayatımın ana amacı olarak gördüm ve görüyorum”, diyor.

Röportajımızın sonunda Aleksey Gogua, genç meslektaşlarına bir dizi tavsiyede bulunuyor:

“Eğer halk yanan bir kömürse – o zaman onun ısıtan ve parlayan, tükenmez alevi olmalınız”, diye noktalıyor.

Tüm DAK ekibi olarak Aleksey Noçe-ipa'ya yürekten mutlu yaşlar dileriz! Daha nice uzun ve verimli yıllarınız olsun sevgili yazarımız!