Yıllardır KÇC'de düzenlenen büyük festival "Abaza" ilk kez Abhazya'da. 2019 yazında, büyük bir Abhaz heyeti Karaçay-Çerkes’i ziyaret etti. Meslektaşımız gazeteci Ekaterina Bebia tarafından kaleme alınan Temmuz günlerinin eskizlerini yayınlıyoruz.

Ekaterina Bebia, DAK Bilgilendirme Portalına özel

Abhazya’daki sonbahar festivali “Abaza”nın kutlamalarıyla, yazın Abaza kardeşlerimizin gerçekleştirdiği festivale gidişimiz, Karaçay-Çerkes’e gerçekleştirdiğimiz ziyaret geliyor aklıma. Unutulmaz birkaç gün!

Kutlamalara!

21-23 Temmuz 2019 tarihinde Karaçay Çerkes’de gerçekleşecek Abaza ulusu kültür günlerine Abhazya’dan katılmak isteyenlerin sayısı o kadar çoktu ki, koca bir otobüsü doldurmuştuk. AGU öğretmenleri, on öğrenci, sporcu, genç pop şarkıcısı Saida Azizova ve öğretmeni, Dünya Abaza Kongresi Yüksek Konseyi üyeleri dahil 47 kişilik bir gurup oluştu. Hep birlikte Suhum’dan Çerkessk'e yola çıktık. Abhaz heyetine Kongre Yönetici Sekreteri İnar Gıtsba önderlik yaptı. Benim önderlik ettiğim gurupta, AGU öğretmeni ve Abhazya’nın tanınmış şairi Gunda Sakania, “Abhazya Üniversitesi” gazetesinin editörü Alhas Çhamalia ve öğretmen Ahra Ankuab vardı.

Elbette, yol çok yorucuydu... Ancak Çerkessk'e varır varmaz yorgunluğumuz tamamen kayboldu. Abaza kardeşlerimizle yaşadığımız sıcak buluşma ve ev sahiplerinin güler yüzleri bize yeniden güç verdi. Ve önümüzde, uzun zamandır beklenen, artık geleneksel olmuş, hareketli bir şenlik, festival bizi bekliyordu.

Birinci gün: kardeşlerimizde misafirlikte

Abhazlar heyetinin kardeşlerimizle ilk buluşması, eski Abaza köyü Elburgan'ın girişinde gerçekleşti. Abazalar bu yerleşim yerini halklarının beşiği olarak görüyorlar. O gün “Abaza Halkı Oyunları”nın düzenleneceği köyün merkezinde sıcak bir şekilde karşılandık. Bizler eski nesil gazeteciler ve öğrenciler olarak, sporları gözlemlemenin yanı sıra, Abazaların içinde, her yerde, gelecekte yazılacak makalelerin kahramanlarını arıyorduk. Toplumumuzda parlak başarılar elde etmiş olan insanları arıyorduk.

İkinci gün: «gazeteciler günü»

KÇC'de bulunuşumuzun ikinci günü daha da yoğundu. Gerçekten “gazetecilik” bir gündü. Sabah, AGU'dan gelen grubumuz “Abazaşta” gazetesinin basım ofisine gitti. Bizi, gazetecileri ve öğrencilerimizi editör ofisine davet eden Fardaus Kulova, gazetesinin büyüleyici ve misafirperver editörü, meslektaşları hakkında zevkle ve çok sıcak konuşan, onları delegasyonumuza tanıtan, bize “Abazaşta” gazetesinin arşivini gösterdi, sorunlarını ve başarılarını paylaştı.

Sonra Abhazya'nın ikinci Devlet Başkanı Abhazya Kahramanı Sergey Vasily-ipa Bagapş hakkında hazırladığımız “Bilgelik ve Cesaret Yolu” adlı kitabımızın tanıtımını yapacağımız, Basın Evi'nin toplantı salonuna davet edildik. Salon kalabalıktı.

Genelde Sergey Vasily-ipa’yı şahsen tanıyan insanlar vardı: yazarlar, bilim adamları, gazeteciler, milletvekilleri, toplum önderleri, gençler ve öğrencilerim. İzleyicinin gözleri benimle konuştu, dillerini anladım, yüzleri açık ve gülümseyerek. İzleyicinin gözleri benimle konuşuyordu, dillerini anlıyordum, yüzleri aydınlık ve gülümsüyorlardı. Her bakışta, Kafkasların ve Abhazya'nın bilge, kibar ve gururlu oğlu Sergey Bagapş'ın büyük bir fotoğrafı olan kitabın kapağına öyle bir gururla ve biraz da hüzünle baktıklarını yakalandım.

Eşsiz şahsiyet Musa Egzek

Daha sonra öğrencilerimiz, bugün Abhaz-Abaza ulusunun yaşadığı her yerde ismi sıkça duyulan Musa Egzek ile gerçekleştirilen buluşmadan büyük keyif aldılar.

İki saatten fazla bir süre, herkesi- orta yaşlı insanları ve genç gazeteci öğrencileri tükenmeyen enerjiyle doldurmayı başaran, insanlarına sınırsız sevgi ve bağlılık veren benzersiz bir insanla konuşma fırsatımız oldu.

Biraz ileriye atlayarak, size daha sonra gerçekleşen bir toplantıyı anlatacağım: ertesi gün şenlikte, geçen yüzyılın 70'lerinde, Suhum Pedagoji Enstitüsü'nde okurken tanıştığım sınıf arkadaşım Abaza Falina Abidova ile karşılaştım.

Falina Krasny Vostok’tan - Musa Egzek’in köyünden olduğu için kendisine hemen sordum, yerel halk Musa Habale-ipa’nın faaliyetlerini nasıl değerlendiriyor? Tanınmış bir halk figürü ve hayırsever hakkında kendisinin kişisel görüşünü de sordum.

İşte anlattıkları: “Hepimiz, Krasny Vostok sakinleri olarak, gerçek bir vatansever Musa Egzek’in köylümüz olduğu için mutlu ve gururluyuz. Ve uzun bir cevap aldım. Arkadaşım uzun bir süre, kendi köyü ve yerli halkı için bu kadar çok şey yapan bu insanın faydalarını listeledi. Kendisi ile aynı ortaokulda eğitimi aldık. Kültürün, dilin, edebiyatın, folklorun korunması için halkı için endişelenen büyük bir insan. Köylülerimizin yaşam standardını, hayalini kuramayacağı kadar yükseltti. Onun desteği ile köyümüze yollar yapılıyor, “Alaşara” Spor Sarayı, kültür ve eğlence parkı, teknik park, bir hamur işleri atölyesi ve bir süt toplama merkezi açıldı. Abaza atlarını ırkının tekrar kurtarmak için bir damızlık çiftliği yapım aşamasında. Birinci sınıf öğrencileri her yıl Egzek’ten hediyeler alır. Sadece memleketine yardım etmekle kalmıyor, tüm Abaza köylerine ilgi gösteriyor. Değerli Musa Egzek halkını içtenlikle seviyor, bize, çocuklarımıza, önem veriyor, tüm kalbiyle bizimle. Halkımızı dünya çapında yüceltti. Bugüne kadar onun kadar içtenlikle ve tutkuyla, gururlu ve çok acı çekmiş ulusunu seveni ve onu tekrar ayaklandırmak için gerçek adımlar atanı henüz görmedim ve duymadım. Onun için dua ediyoruz, küçük ulusumuzun refahı için Tanrı ona sağlık ve uzun ömürler versin...”.

Falina ile karşılaşmamız ruhumda kalıcı bir izlenim bıraktı, bizi mutlu gençlik yıllarımıza geri döndürdü.

İşteki ve hayatın içindeki insanlar

Size bugünlerde iletişim kurma ve yakın çalışma şansım olduğu insanlardan biraz bahsetmek istiyorum. Örneğin, gururla- benim ricam ile Abhaz delegasyonunda yer alan AGTRK genç gazetecisi Kamilla Kirval’dan. KÇC'de kaldığımız üç gün boyunca yorulmadan çalıştı. Gündüzleri operatörle birlikte, akşamları otelde, herkesin dinlendiği zamanlarda çalıştı: metinler düzenledi, yazılar yazdı, videolar hazırladı ve yayın için AGTRK'ya gönderdi. Kamilla Suhum'a dönüşüyle aynı videolardan birçok geniş program hazırladı. Hepsi bilgilendirici, zengin, renkli hale geldi.

Yetenekli şair Gunda Sakania ile olmak çok konforluydu. Her zamanki gibi. Kendisiyle St. Petersburg, Moskova ve birçok yabancı ülkeye seyahat ettik. Geziler daha çok bizim işimizle ilgiliydi. Ve bu sefer Gunda Sakania'nın “Bilgelik ve Cesaret Yolu” kitabının sunumunda konuşmasını istedim. Sergey Bagapş hakkındaki kitabın sunumunda Gunda Sakania'nın konuşması beklentilerimin ötesine geçti. Endişelerim konuşmasından sonra ortadan kalktı ve kendime şöyle dedim: “Sunum çok başarıydı!”

Üniversiteden gelen delegasyon üyelerimiz arasından, çalışma yeteneği için Alhas Çhamalia'yı ayrıca tebrik etmeliyiz. Bu üç gün boyunca sabahtan akşama kadar kültürel ve spor festivali etkinliklerine katıldık. Gece geç saatlerde otele döndük. Ancak, tüm yorgunluğa rağmen, Alhas sosyal ağlardaki yayınlar için materyal hazırlama konusunda kararlıydı. Bunlar - her gün için yapılan çalışmalarla ilgili tam bir rapordu, fotoğraf seçimi, video kayıtları, ses kayıtları ve metinler.

Gezi sırasında kameramanımız ve fotoğrafçımız, bu görevde çalışma teklifimi memnuniyetle kabul eden öğrencim David Ankuab'dı. David, araştıran, yetenekli, çalışkan bir kameraman ve çok becerikli bir fotoğrafçı olduğunu kanıtladı. Bu yazı için seçtiğim fotoğraflarda aslında kendisi tarafından çekildi.

Alhas Psardia. Genç ama çok umut vadeden bir isim ve dahası, tam bir geleneksel Abhaz terbiyesi ile yetiştirilmiş. Yardımın gerekli olduğu her yerde kendisini bulduk, etrafındaki herkese ilgi gösterdi ve her karşılaşmamızda başka bir şeye ihtiyaç olup olmadığını sordu. Birinin bir tür desteğe ihtiyacı olduğunda ilkler arasındaydı.

Bir diğer öğrenci Ainar Çitanaa da gezimize Sputnik Abhazya ajansının muhabiri olarak katıldı. Ainar, KÇC kültür günleri ile ilgili çeşitli materyaller yayınladı, Musa Egzek’in hayatı ve eserleri hakkında ayrı bir yazı hazırladı. Yayınları büyük ilgi gördü ve birçok iyi eleştiri aldı.

Üçüncü Gün: Abhaz bayrağımız

Festivalin son günü Abhaz Devlet bayrağı Günü ve Abaza halkının kültürüne ithaf edildi. Çerkessk'in merkezinde, güney Rusya'nın en büyük parklarından biri olan "Yeşil Ada" da gerçekleşti. Kutlamalar Abhaz bayrağımız ile süslendi. Şenliğe çok sayıda misafir- Türkiye, Moskova, Abhazya, Stavropol Bölgesi'nden ve tabii ki Karaçay-Çerkes'ten Abhaz ve Abaza ulusu temsilcileri katıldı. Üçüncü gün ve Çerkessk'te Abaza halkının kültür günleri geleneksel bir havai fişek gösterisiyle sona erdi. Binlerce insan dağılmak istemedi ve nihayet dağıldıklarında ise herkes gelecek yıl Abaza Ulusunun Kültür Günü'nde buluşma umuduna sahipti.

Bu harika gecenin ardından, sabahın erken saatlerinde, gördükleri ve duydukları her şeyden ilham alan delegasyonumuz Abhazya'ya geri döndü. Abaza kardeşlerimizle geçirdiğimiz bu muhteşem üç gün uzun süre hafızalarımızdan silinmeyecek.