Türkiye Cumhuriyeti'nde Abhaz-Abaza diasporası aktivistleri, Abhaz kökenli 300 yeni aileyi, Abhazlar dernekleri üyesi yaptılar.

Said Barganciya

Türkiye’de Zonguldak ilinin kuzeyinde, Çancuma (resmi olmayan ismiyle– Saltıkova) yakınlarında Aşağı ve Yukarı İhsaniye de bulunan, iki köyde tesadüfen Abhaz kökenli 300'den fazla ailenin yaşadığı tespit edildi. Abhaz kökenlerini bilmelerine rağmen şu ana kadar tarihi vatanlarıyla ya da Türkiye'deki Abhaz-Abaza diasporasıyla neredeyse hiç bağlantı kurmamışlar.

Türkiye'de bulunan Abhazya temsilcisi Vadim Harazia, DAK'nın Bilgilendirme Portalına konu hakkında bilgi verdi.

Temsilci, Abhaz ailelerin yaşadıkları köylerin merkezden uzak olması dolayısı ile bugüne kadar haklarında hiçbir şey bilinmediğini, ancak Abhazfed (Türkiye Abhaz Dernekleri Federasyonu) temsilcileriyle Sinop şehrine yaptıkları ziyaret sırasında bu boşluğu doldurmalarının ve "diaspora ile temaslarını kurmanın" mümkün olduğunu belirtti.

Haraziya, “Yolda, Abhaz-Abaza diasporası temsilcilerinden 12-15 kişinin bizi beklediği köye uğradık. Bize Aşağı ve Yukarı İhsaniye köylerinden bahsettiler”, diye anlattı.

Bu köylerin sakinlerinin, atalarının – Abhazların, yüzyıllarca önce kendi topraklarından zorla sürüldüğünü bildikleri ortaya çıktı. Köylerde ulusal mutfak unutulmamış, tüm geleneksel ana yemekleri hazırlıyorlar: abısta, fasulye, açapa.

Vadim Haraziya, “Tabi hiç birisi Abhazca konuşamıyor, Türkiye’de bulunan Abhaz toplumundan uzaktalar. Hepimiz şaşkındık. 25 yıldan fazladır bu alanda çalışanlar (Abhaz-Abaza ulusunu birleştirme) bile bu köylerde Abhaz asıllı ailelerin yaşadığını ilk defa duydular. En acı olanda bu insanlardan bazılarının Abhazcayı ilk defa duyuyor olması idi. Maalesef köylüler Türkiye’de yaşayan diaspora temsilcileri de dahil kimseyi tanımıyorlar, kimseyle iletişimleri bulunmuyor”, diye anlatıyor ayrıntıları Haraziya.

Haraziya, diğer diaspora temsilcileri ile bağları, iletişimi neden korumadıkları hakkında bir fikir yürütmenin zor olduğunu söylüyor.

Türkiye Temsilcisi, “Bu köylerin yakınlarında büyük şehir ve yerleşim yerleri bulunmakta. Bartın – büyük bir liman şehri. Bu şehrin limanından Abhazya’ya gemiler kalkıyor. Zonguldak – kömür madenlerinin işlenmesi ile ünlü bir şehir. Karabük - [bu] şehirde, Türkiye'deki en büyük demir ve çelik işleri tesisi bulunan bir yer. Ayrıca Devrek, Çancuma, Kara Elmas – kömür çıkarılan sanayi şehirleri. Tam olarak nasıl gelişti, ne oldu da (bu iki köyde yaşayan insanların) irtibatları koptu söylemekte zorlanıyorum. Büyük ihtimalle ailelerin yaşadığı maddi sıkıntılar, zor koşullarla ilişkili olabilir diye düşünüyorum”, diye belirtiyor.

Temsilci, bu köyde yaşayanlara ilk defa devlet sembollerini; bayrak, arma, marşın gösterildiğini anlatıyor. Kısa zaman içerisinde Karaelmas da (Zonguldak) bir Abhaz derneğinin kurulacağını ve bu insanların hepsinin derneğe üye yapılacağını belirtti.

Vadim Haraziya, “Çok ilgilerini çekti. Doğruyu söylemek gerekirse bu köylerden çok üzüntülü ayrıldım. Daha fazla etkileşim için buluşmaya, liste oluşturmaya, irtibat kurmaya, çalışma planı oluşturmaya karar verdik. Köylülerin kendilerinin aktif olarak ailemizin bir parçası olma isteğini ifade etmelerinden çok memnunum”, dedi.

Ayrıca, Abhazya Cumhuriyeti Geri Dönüş Bakanlığı'nın bu iki köyün sakinleriyle birlikte kapsamlı çalışmalara katıldığını sözlerine ekledi. Yakın gelecekte diasporanın temsilcileri, Yukarı ve Aşağı İhsaniye köylerine bir çalışma gezisi daha gerçekleştirecekler.