Her nesil kendi müzisyenleri doğurmaktadır. Modern Abaza gençleri aralarında armonika’nın – en popüler ulusal müzik enstrümanı, hakiki çalma virtüözleri vardır. Ancak hem uzmanlar, hem de armonistler bu güne kadar hala hiç kimsenin Zuli Erizheva’dan üstün olamadığını iddia etmekteler, onun performans biçimi o derece virtüöz ve özgündü.

Georgiy Chekalov

Çocukluktan Kız Arkadaşı

«Benim armonikam. Bütün kalbimle sevdiğim armonika. İnsan dilini konuşmasa bile bana hayret verici öyküleri anlatıyor. O bana halkımızın tarihini, zamanımızın kroniğini anlatıyor...», - diye «Abaza Armoniklerinin Öyküleri» adlı eserinde yazıyor Zuli Dzhambotovna Erizheva. Armonika onun için yalnızca müzik enstrümanı değildi. Onun muhabet edebildiği, kendi mutluluklarını ve üzüntülerini paylaşabildiği kız arkadaşı idi.

Zuli Erizheva 1912'de efsanevi Dudarukovsky nahiyesi’nde (ed.: bugünlerde Psıj nahiyesi) doğdu. Efsaneye göre Prens Dudarukov, Adıge Prenslerinden biri ile nahiye’de armonikayı kimsenin çalamadığı tek bir ev dahi bulursa yüzlerce atı vaat ederek bahsi kazandı. Böyle ev nahiyede mevcut değildi. Böyle ortamda, küçük Zuli’nin etrafı çocukluğundan beri müzikle sarıldığı şaşırtıcı değildir. Müzik onu çekerdi ve cezbederdi. Henüz küçük çocukken, sık sık komşu kızın yanına koşardı, eski bir armonika ile çaldığı melodileri dinlemek için. Komşu kızı ev işleri ile uğraşmaya başladığı zamanlarda ise, Zuli enstrümanı ellerine alarak melodileri tekrarlamaya denerdi. Söylediklerine göre, kızının merağını fark ettiğinde, babası Dzhambot tek ineğini satarak ona bir armonika satıl almıştı. O günden beri Zuli birdaha müzikten ayrılmıyordu.

Müziği kendi kendine öğrendi - hiç kimse ona özel olarak müzik okuryazarlığını öğretmedi. Yetişkinlerin müzik çalmalarını izleyerek ve dinleyerek, kız birçok dans melodisini ve şarkıyı çalmayı öğrendi. Zuli, neredeyse bütün köy etkinliklerin onun müziği eşliğinde geçmeye başlandığında sadece on yaşındaydı: beyaz saçlı yaşlılar, küçücük kızın eski melodiler çalma ustalığına hayret ederlerdi.

30’lu yıllarda Psıj’da dans kulübü açıldığı zaman, kimin armonist olacağına dair hiç kimsenin şüphesi yoktu. Tabi ki Zuli Erizheva! Kulüb o kadar başarılı idi ki, ilerleyen zamanda onun bazında Çerkesya bölge dans ve şarkı topluluğu kurulmuştu.

«Melodimi çal, Zuli!»

30'lu yılların başında Zuli, Kuvinsky nahiyesi (ed.: bugünlerde Staro-Kuvinsk nahiyesi) doğumlu Kaplan Dzıba ile evlendi. Çiftin iki kızı ve kendi hayatını müziğe adamış oğul Georgiy doğdu.

Ulusal tanınma ve şöhret Zuli’ye ilerideki zamanda, trajediden sağ kurtulan tüm kuşakların kaderinde derin bir iz bırakan Büyük Vatanseverlik Savaş trajedisinden sonra gelecek. Zuli Erizheva gönlünde, ülkesini savunan askerlere minettarlığı sonsuza dek korudu. Anılarında şöyle yazmıştı: “Armonikamın tuşlarına dokunduğum her seferinde, onlar bana düşmana karşı yükselen bizim delikanlı-bahadırlarımızı anımsatıyorlar, - diye yazardı kendi notlarında - «Melodimi çal, Zuli!» – diye eğlenceli kutlamar sırasında dilerdi onlar. Ve her biri için onun en sevdiği melodiyi çalardım».

Zuli kendisi ise, hattın gerisinde kalan tüm kadınlar gibi, tarlalarda çalışırdı. Ama burada da en sevdiği işi bırakmadı, ki bu iş bir seferinde onun, ve onunla beraber çalışanların hayatlarını kurtardı. Bir gün, işten dönerken, ürün yetiştiriciler grubu gece karanlığında yolunu kaybetti. O zamanlar, her yer, sık sık insanlara da saldıran kurt sürüleri ile doluydu. Geceyi sahada geçirmek de tehlikeliydi. Zuli aranacaklarını biliyordu. Fakat böyle bir karanlıkta nasıl bulunacaklar? Öylece, armoniği çıkardı ve melodi çalmaya başladı. Bu sesleri izleyerek yoldan çıkanları onları bulmaya giden köydaşları buldular.

«Bütün dünya» Zuli’nin müziğine dans ederdi

Savaştan sonra Çerkesya'nın devlet ve dansı topluluğu yeni kayıt dönemini ilan etti. Komisyonda yer alan Magomet Mahojev daha sonra anılarını anlattı: «Yarışma düzenledik. Tüm yarışmacılar, Zuli Erizheva'nın müziği eşliğinde dans etti. Zuli, grubun konser müdürüydü. Ve ne diyeceğimi biliyor musun? 45 yıldır sanatta çalıştım. Bunca yıl boyunca, onun kadar muazzam armonika çalan hiç kimseye rastlamadım»

Topluluğunun bir başka üyesi Konstantin Shkhagoshev Zuli Erizheva ile ilk gördüğü günü ve onunla birlikte çalıştığı zamanları hatırladı: «Ben daha gencicik delikanlıydım, kollektif çiftlikte römorkçu olarak çalışırdım. Bir gün işten döndükten sonra komşuların avlusunda armonika ve doul (ed.: ulusal davul) seslerini duyudum. Orada, ya gelin eve getirildi, ya da başka bir çeşit kutlama vardı - ve bir dansçı ile Zuli davet edildi. Ben oraya gittim. Zuli armonika çalıyordu ve yalnızca onunla gelen dansçı dans ediyordu. Direnemedim ve ben de çemberin içine çıktım. Zuli müzik çaldı, ben de dansı oynadım. Bu olaydan sonra beni topluluğa davet ettiler. Zuli benim için anne gibi oldu, kendisi de ve bana bir oğula davranır gibi davrandı» diye konuştu dansçı.

1957'de, Rusya'ya Çerkesya'nın katılmasının 400. yıldönümü adına Moskova'da kutlamalar düzenlenmiştir.

Mahomet Mahojev, «Moskova’da Çerkesya halklarının kültürünün dekadı (onyılı) onuruna, Çin'de üretilen 5 cm kalınlığında büyük bir halı sipariş edildi» diye anlatıyor – «Ve bu halıda dünyanın dört bir yanından 500 kişi dans ediyordu. Zuli ise hepsine müziği ile eşlik ediyordu. O gün, tam orada ona «RSFSC Onursal Sanatçısı» ünvanı verildi.

Zuli Erizheva böyle bir unvana layık görülen ilk dağlı kadın oldu. Ve görülmemiş hadise: aynı kararname ile, RSFSC Onurlu Sanatçısı ünvanı oğlu Georgiy Dzıba'ya da verildi.

«Müzik müziği doğurur»

Bugün, Zuli Erizheva uzun zamandır hayatta değil, ancak şansımıza Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti'nin radyo fonunda onun kayıtları var - 67 depolanmış adet. Bunlar arasında sadece halk melodileri değil, aynı zamanda kendi müzik eserleri de var.

Bölgesel radyo komitesinde uzun zamandır müzik editörü olan Nina Kishmakhova, «Zulia Erizheva’nın kayıtları radyonuzun Altın Fonudur «diyor. «Onları paha biçilmez, nesilden nesile aktarılması gereken varlık olarak korumaktalar».

Muayad Kharatokov, 40 yıl radyoda ses mühendisi olarak çalıştı ve defalarca Zuli Erizheva'yı kaydetme fırsatını yakaladı.

“İlk kez Zuli'yi, akrabaları Kishmakhov'ları ziyaret etmeye geldiği nahiyem Kubin’de gördüm” diye hatırlıyor -“ Her ziyareti, müzik çalmasını dinlemeye toplayan nahiye sakinleri için bayram olurdu. Daha sonra onu sık sık radyoya kayıt etmek için davet ederdik. Kayıt yapmadan önce, parmaklarını dilediği kadar kolay tuşların üzerinde koşmaya başlayana kadar uzun bir süre yoğurdu.

Müzik editörü Nina Kishmakhova ayrıca Zulia'nın herhangi bir eşlik olmaksızın genelde radyoda kaydedildiğini söyler, ancak bir keresinde davulun eşlik etmesini istedi.

«Bir gün onunla birlikte davulcu müzisyenin müzik çalmasını istedi. «Abazinka» şarkı topluluktan Edik Khachukov'u çağırdık ve birlikte kayıt yaptık. Kayıttan sonra Zuli “Bu genç adam kimin oğlu?” diye sordu. Ona, gencin Khachukov'un ailesinden, Lely Gonova'nın (ed.: 1960-1990'lu yılların ünlü bir Abaza armonisti) oğlu olduğunu açıkladım. “Ahhhhhhhh,” dedi Zuli, “müzik müziği doğurur” diye anılarını anlatıyor Kishmakhova.

Tek enstrümanda orkestra

Ses müfettişi Muayad Kharatokov, “Karaçay-Çerkesya'nın neredeyse tüm en iyi armonistleri radyodamuza gelirdi, ve hepsini olmasa da, birçoğunun kaydını yapmaya başardım” diye devam ediyor. - Zuli'nin oyunu hiç kimseyle karıştıramazsınız. Onun armonikası kulağınıza bir orkestra gibi gelirdi».

Konstantin Şagoshev, aynı zamanda Zuli'nin armonikasının binlerce diğer armonikadan tanıyabldiğini iddia ederdi.

«Radyoda duyduğum an derhal şunu «Bu Zuli’dir», derim» diye söylerdi.

«O tek bir bası kullanırdı, ve melodileri bükülüyormuş gibi çalardı», - diyerek ulusal armonist Galina Gozheva'nın profesyonel bir besteci ve oyun öğretmeni olan Zuli Erizheva’nın performans becerilerinin özelliklerini analiz ediyor.

Ancak uzmanların ve sıradan dinleyicilerin belirttikleri en önemli özellik, müziğine kattığı ruhsallığıdır. Zuli Erizheva’nın çaldığı melodiler ruhunuzu alır, narin duyguları yaratır, üzüntü getirir, neşeye ilham verir.

O yıllarda, armonika çalma neredeyse hiç bir yerde öğretilmiyordu, profesyonel armonistler yoktu. Mahomet Mahojev, topluluğa aslında kendi kendine öğrenenlerin geldiklerini söyledi. Ve hepsi Zuli'nin öğrencileri olurlardı. Geçmişte kendi başına enstrümana mükemmel bir şekilde hakim olmuş Zuli, ustalık sırlarını genç müzisyenlerle paylaşırdı.

Erizheva'nın böyle öğrencilerinden biri Zarılya Tsekova oldu.

“Bir gün beni doğrudan tarladan aldılar ve müzik seçmelere götürüldüm” diye hatırlıyor -»Ve tüm armonistlerden, Zuli beni onunla birlikte dans topluluğuna eşlik etmem için seçti».

Zarılya Tsekova'nın Zuli Erizheva ile birlikte çalıştığı on yılın, onun en iyi Abaza armonistlerden biri olmasını sağlayan harika bir okul oldu.

Sadık Hayat Arkadaşı

«Armonika’da bilgelik saklıdır. Armonika bir arayıcıdır. Gençliğimden beri armonikam benimle beraber bir arayış içerisindedir. O benim kanımda, kalbimde, ruhumdadır. Armonika insanın damarına-etine girer, onu canlandırır, hüzünlendirir ve sevindirir. Ve insanın zor anında, her seferinde desteğe gelecek» diye Zuli Erizheva anılarında yazdı.

Kaderi büyük sınamalar sundu kendisine. Kocasını defin etti, üç çocuğunun hayatlarını yitirdiklerini görmüstü. Bu sıkıntıları aşamasında en sevdiği armonika ona yardımcı oldu.

1977'de Dina Gagieva (ed: 1960'-1990'luların radyo habercisi) tarafından kaydedilen bir radyo röportajında, Zuli Dhzambotovna şöyle dedi: «Şimdi 64 yaşındayım. Hastalık beni yatağa zincirlemiş olsa da gözlerim armoniğime doğru bakmaya devam ediyor. Severim armonikamı, Dina. Yakınlarımdan hep bir şey isterim: Beni mezara koyduklarında yanıma armonikayı da koyun». Gülüyorlar ... «Onu o kadar çok seviyorum. Armonikayı da seviyorum, insanları da seviyorum, melodilerimizi de seviyorum».

Zuli Dzhambotovna Erizheva 1989'da öldü. Psıj’da yaşadığı caddesi onun adını taşımaktadır, evinde ise bir anıt plaketi var. Onun onuruna, Abaza halk müzik festival yarışması düzenleniyor. Armonikası insanı memnun etmeye devam ediyor: Erizheva'nın melodilerin kayıtları radio’da ve çeşitli etkinliklerde çalınmaktalar, internette yayınlanıyorlar. İnsanlar da bu müziği dinlerken, kalplerinde Zuli anıları yaşayacaklar.

RSFSC Onurlu Sanatçıları Zuli Erizheva ve Georgiy Dzıba
© Delvet Tele ve Radyo Şirketi «Karaçay-Çerkesya»